DETAY

ana sayfa / detay
geri dön

HIZLI ERİŞİM

Depresyon Ve Anksiyete Için Yoga
Stresli talepkar durumlar artarak kişinin baş edebileceği seviyenin üzerine çıktığında, kişi akıl-beden dengeliliği üzerindeki kontrolünü kaybetmeye başlar ve beyin kimyasında somut dengesizlikler ortaya çıkar

Depresyon ve Anksiyete gelişen toplumlarda yaygın şekilde görülen ciddi sağlık problemleridir. Genelde ülkemizde halı altına süpürülür. Çünkü bulunduğumuz toplumda herhangi bir psikolojik rahatsızlığa sahip olmak, en iyi ihtimalle güçsüz, iradesiz ve dayanaksızmışsınız gibi algılanmanıza sebep olmaktadır. Tabi ki sağlık sektörünün pahalı olması, doktorların ilaç kullanımına yatkın olması vb. başka etkenler de söz konusudur.
Depresyon ve Anksiyete Nedir?

Genel anlamı ile depresyon; kişinin üzgün olması, kendisini boş hissetmesi veya huzursuz olmasıdır. Bir çok çeşidi vardır ve bu çeşitleri birbirinden ayıran faktörler, rahatsızlığın süresi, zamanlaması ve varsayılan etiyolojisidir.

Aşırı korku ve kaygı ile ilgili davranışsal rahatsızlıkları içeren bozukluklara genel olarak Anksiyete (Kaygı) bozuklukları denmektedir. Anksiyete bozukluklarının da bir çok çeşidi vardır .

Genel depresyon belirtileri

*Sürekli üzgün olma

*Umutsuz veya aciz hissetme

*Düşük özsaygı

*Yetersizlik hissi

*Aşırı suçluluk hissi

*Ölme isteği

*Günlük faaliyetlere ve ilgi duyulan faaliyetlere ilginin azalması

*İlişki kurmada güçlük

*Uyku bozuklukları

*Yeme bozuklukları

*Konsantrasyon güçlüğü

*Sinirlilik

Genel anksiyete belirtileri

*Tedirgin, huzursuz veya gergin olmak

*Konsantrasyon bozukluğu

*Kolay yorulmak

*Donup kalmak, akıl durmuş gibi hissetmek

*Alınganlık göstermek

*Kaslarda gerginlik, uyuşma hissi ve diğer fiziksel belirtilerin (çarpıntı,terleme gibi) görülmesi

*Uyumada güçlük çekilmesi

Depresyon ve anksiyete ancak bir psikiyatrist veya konusunda uzman bir psikolog tarafından teşhis edilebilir. Ancak hastalık tanısını yalnızca ve yalnızca bir psikiyatrist yani bir hekim koyabilir.
Kaygı, korku ve endişe insanları korumaya yarayan sistemsel bir bütündür. Bizi korumak adına yaratılmış bu sistem bize nasıl zarar verir?

Modern dünyaya geçmeden önce kaygı, korku ve endişe duyduğumuz anlar aslında tehlikede olduğumuz anlardı. Vahşi bir hayvanla karşı karşıya kaldığımızda veya başka bir tehlike anında, hızlı bir şekilde karar verip, koşarak kaçmamızı sağlayan adrenalinin salgılanmasını sağlıyordu. Ancak modern dünyada bizler doğal yaşama tehtit unsuru haline geldiğimizden beri; tüketici toplumdaki aşırı rekabet, işsizlik, işten çıkarılma ihtimali, sonu gelmez hedefler, ailelerdeki uyum problemleri vb.  sebeplerden duyduğumuz aşırı ve uzun süren kaygı, korku ve stress, bu yararlı sistemin kapasitesinin üstünde kullanılır hale gelmesine sebep oldu. Bu inatçı korku, aşırı duyarlı hal zamanla ya depresyona ya da panik bozuklukluklara dönüştü.

Stresli talepkar durumlar artarak kişinin baş edebileceği seviyenin üzerine çıktığında, kişi akıl-beden dengeliliği üzerindeki kontrolünü kaybetmeye başlar ve beyin kimyasında somut dengesizlikler ortaya çıkar. Kaygı ve depresyon, madalyonun iki yüzü gibidir; hareketli, kontrol edilemeyen, gözle görülür savaş veya kaç tepkisi anksiyete bozukluğu olarak adlandırılır. Zayıflık ve yenilgi tepkisi, depresif bozukluk olarak adlandırılır.
Kaygı ve Depresyonlu Kişilere Yoga Yardımcı Olur mu?

Evet! Yoga, depresyona ve kaygı bozukluklarına iyi gelir.

Vivekenanda Yoga Üniversitesi sistematik olarak çeşitli kaygı ve depresyon türlerine sahip çok sayıda hastanın gözlem ve hikayelerini kaydetmiş ve bu kişilere yoga uygulamalarını takip eden iki haftadan on yıla varan sürelerde takip etmiştir.

Almanya’da tıp doktoru olan Dr. Horia Crisan’ın Vivekananda Üniversitesi ekibi ile birlikte 1980 yılında kaygı bozukluğu teşhisi konmuş 19 vaka üzerinde 4 hafta boyunca yaptığı Pranayama (Nefes egzersizleri) uygulamasından sonra, bu vakalardaki anksiyete skorunda, nabızda, tansiyonda ve idrar testi sonuçlarında anlamlı düşüşler gözlenmiştir. ( İdrardaki vanilmandalik düzey incelenmiştir.)

Ayrıca yine panik bozukluğu, fobiler ve genel kaygı bozukluklarını içeren 129 kişi üzerinde 1996-1998 yılları arasında bir çalışma yapılmıştır. 2 hafta boyunca yapılan bütünsel yoga terapilerinden sonra, hastanın kendi ölçümlediği anksiyete puanlarında, psikofizyolojik kontrol listesinde ve antianksiyolotik ilaç skorlarında belirgin bir düşüş görülmüştür.
Kaygı ve Depresyona Yoga Nasıl İyi Gelir?

Nefes Terapisi ve yoga asanaları ile sistematik uygulamalar sonrasında akıl sakin duruma getirilir. Zamanla  aklı sakinleştiren bu pratikler alışkanlık haline gelir. Bir süre sonra kişi her uygulamak istediğinde aklını sakinleştirebilecek, gevşeyebilecek gücü kendinde bulur; kaygı ve depresyon döngüsü içinde kaybolmama becerisini kazanır.
Yogadan Yarar Sağlayamayan Kaygı ve Depresyon Hastası Var mıdır?

Evet. Yogadan yarar sağlayamayan kaygı ve depresyon hastası vardır. Kaygı ve depresyon çok ağır olduğunda, durum o kadar kötüdür ki, kişi oluşan dengesizliğin içinden kendini çekip çıkartamaz. Çünkü beyin kimyasallarında anormallikler oluşmaya başlamıştır. Dolayısı ile psikiyatristin reçete etmiş olduğu ilaçları doğru dozda alarak kimyasal anormalliklerin azaltılması gerekir. Ancak ilaç kullanımı sırasında yoga terapilerine de başlanırsa, uzun vadede yoga kontrolü ele alacak ve ilaç alımının tıp doktoru gözetiminde dozun azaltılarak bırakılmasına yardımcı olacaktır.