DETAY

Yaşamınızın ustası olun!!

Kimsin?

Bir de bakarsın ki bir zamanlar aklının almadığı olaylar, kalbinin affedemediği kişiler, sesini duyuramadığın insanlara duyduğun kırgınlıklar, anlaşılmak için verdiğin mücadeleler, anlamak için kendine verdiğin zararlar birikmiş bir köşe başında duruyor.
Oysa hayat basittir, zor olan basit yaşayabilmenin olağanlığını tercih edebilmektir.
Simple life… Dilimizdeki tercümesi basit, sade yaşam...
Şimdi gözlerinizi kapatın. Kalbinizi ise nazikçe aralayın.
Gardırobunuzda, midenizde, en önemlisi aklınızda ve kalbinizde yer eden kalabalıkları düşünün. Sonra modern dünyanın karmaşıklaşan halinin hayatınızı nasıl zaptettiğini düşünün. Ve sahip olmak için değil, şahit olmak ve dahil olmak için geldiğimiz dünyayı bilmediğiniz formlara sokup her şeyden nasıl da şikayet ettğinizi düşünün.
Yaşamınızın ustası olun?
Usta : Bir mesleğin gerektirdiği bilgi, beceri ve iş alışkanlıklarını kazanmış ve bunları mal ve hizmet üretiminde iş hayatınca kabul edilebilecek standartlarda uygulayabilen; üretimi planlayabilen; üretim sırasında karşılaşılabilecek problemleri çözümleyebilen; düşüncelerini yazılı, sözlü ve resim ile açıklayabilen; üretimle ilgili pratik hesaplamaları yapabilen kişi.( 3308 sayılı kanun-Madde 3/f)
Bu tarife bakarak aslında bir kaç ana fikir ile tüm yaşamınızın zanaatkarı olabilmenin olağanüstü yansımalarını son derece olağan bir dil, olağan bir bakış açısı, olağan bir uygulayış ile ve ayrıca insanlığa ve doğaya kendi yalın geçirgenliğiniz ile sunabileceğinizi görürsünüz.
Karmaşıklık çıraklık döneminde baş gösterdiğinde kaçmak veya pes etmek işleri ancak zorlaştırır.
Oysa usta olmak için önce karmaşıklıkta yaşanmışlık olduğunu, yaşanmışlıkta tecrübe ve ederi bilinemeyecek kadar büyük bir değer olduğunu anlamak gerekir.
Çalışarak, üreterek, iyilik ederek, varolana - varolmayana teşekkür ederek belirlenebilir hale gelen değerin son derece gösterişsiz, yalın ve olağan olması tesadüf değildir.
Bireysel ilerleyişin göstergesi sözde, davranışta ve eylemlerde artık karmaşıklıktan arınarak, sadeliğin gözkamaştıran düzensizliği içindeki düzeni ve düzenliliği içindeki düzensizliği farketmekte gizlidir.
Gerçek bir zanaatkar ortaya koyacağı şey ne olursa olsun susar, bakar, seyreder ve YAPAR.
Zanaatında olgunlaşabilmek için eylem şarttır.

Eylemsel varoluş bizi içimizde yatan zanaatkara yaklaştırır. Etkisel varoluş ise bizi ustalığımız ile birleştirir.
Yaşamı organize etmekten, planlamaktan, hesaplamaktan, yazılı-sözlü açıklamaktan, yaratma peşinde koşmaktan özgürleşmiş kişi Ustaca seyrediyor demektir. İçindeki Üstadlığa yaklaştığını hisssettiğin her an bir hareket barındırır.içinde ki zanaatkarın gerçek Üstadlığı ise hareketsizliğinde saklıdır.

Bir Zen şiiri şöyle der;
Yolu izlemek için:
ustaya bak,
ustayı izle,
ustayla yürü,
usta gibi gör,
ustalaş.

Son olarak,zanaatkarın tüm bildiklerinin serbest kaldığı gün içinde ki Üstad konuşur. Bu bir eylem ile yapılabilecek , gerçekleşme zamanı planlanabilecek birşey değildir.
Sen yapmazsın , kendisi olur.
-SATİ- Nejla Ceylan Özveren