DETAY

ana sayfa / detay
geri dön

HIZLI ERİŞİM

Zayıflamanın En Sağlıklı Yolu: Probiyotikler
Rejim yapmadan, sadece vücudunuzdaki dost bakterilerin sayısını artırarak zayıflayabileceğinizi biliyor muydunuz? Bilimsel araştırmaların bulguları probiyotiklerin az bilinen bir yönünü daha ortaya koyuyor.

Probiyotik zengini beslenmek gerektiğini, sağlıklı olmak istiyorsanız vücudunuzdaki faydalı bakterilere gözünüz gibi bakmanız gerektiğini anlatır YOGiK beslenme.Önerisi bitkisel beslemedir. Bu defa probiyotiklerin çok fazla bilinmeyen bir yönüne dikkat çekmek istiyoruz: Basit bir soğuk algınlığından alerjilere ve kansere kadar birçok hastalığa karşı en önemli savunma birlikleriniz olan probiyotikler, kilo kontrolüne de yardımcı oluyor.

 
Dost bakteriler zayıflatıyor


70 kilo civarında bir insanın vücut ağırlığının yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturan dost bakteriler ile kilo kontrolü arasında yakın bir ilişki olduğunu kanıtlayan birçok araştırma var. Dilerseniz bunlara bir göz atalım. Bilimsel bir çalışma1 için obez ve normal kilolu insanların bağırsak florası incelendiğinde, obez olanlarda firmicutes adında bir zararlı bakterinin, zayıf olanlara kıyasla; zayıf olanlarda ise bir probiyotik olan bacteroidetes miktarının kilolu olanlara kıyasla çok daha yüksek olduğu gözlenmiş. Kilo problemi olanlarda bolca bulunan firmicutes bakterisinin mahareti ne biliyor musunuz? Şekeri alıp yağa çevirmek konusunda son derece başarılı olması. Bir başka araştırmada2 ise obez farelerin bağırsak florasındaki firmicutes bakterisini azaltıp bacteroidetes bakterisi artırıldığında vücut ağırlıklarının yüzde 15’i kadar zayıfladıkları gözlenmiş. Hem de diyetlerinde herhangi bir değişiklik yapılmamasına rağmen!

 
Birçok hastalığa karşı en önemli savunma birlikleri olan probiyotikler, kilo kontrolüne de yardımcı oluyor.

Rejim yapmadan kilo vermek için


Başka bir çalışma3 ise Lactobacillus rhamnosus adında başka bir probiyotiğin kadınlarda kilo vermeye yardımcı olduğunu gösteriyor. 12 hafta boyunca önerilen diyeti uygulayan kadınların bir kısmına besin takviyesi olarak Lactobacillus rhamnosus takviyesi veriliyor. 12 hafta sonra diyetleri takviye ile desteklenen kadınların diğer gruba kıyasla daha fazla kilo verdikleri gözleniyor. Üç ayın sonunda ise araştırma çok daha çarpıcı bir boyuta taşınıyor. Bu defa kadınların diyetlerindeki tüm kısıtlamalar kalkıyor. Ama probiyotik takviyesi kullanan kadınlar, bunları almaya devam ediyorlar. Lactobacillus rhamnosus takviyesi alan kadınların rejim yapmasalar da kilo vermeye devam ettikleri; takviye almayan kadınların ise diyeti bıraktıklarında kilo almaya başladıkları görülüyor. Özetlemek gerekirse, rejim yaparken kilo vermeyi hızlandıran dost bakteriler siz normal beslenme düzeninize döndüğünüzde de kilo vermeye devam etmenizi sağlıyor!

Probiyotikler nasıl kilo kontrolünü sağlıyor?


Çünkü yediğiniz gıdaların yaklaşık olarak yüzde 25’ini probiyotikleriniz kullanıyor. Probiyotikleriniz canlı, onların da beslenmeye ihtiyacı var. Eğer vücudunuzda probiyotik kalmamışsa, bu yüzde 25’lik fazla enerji, size fazla kilo olarak geri dönüyor. Hayvancılık sektörü bu durumun farkında olduğu için, besi hayvanlarına bol bol antibiyotik veriyor. Dünyada kullanılan antibiyotiklerin yüzde 80’i hayvan besiciliğinde kullanılıyor. Antibiyotik alan hayvanın probiyotikleri öldüğü için hayvan daha hızlı kilo alıyor, besicilerin tabiriyle “et bağlıyor”! Tabii bu antibiyotik kalıntıları ile dolu olan etleri yediğinizde, sizin de vücudunuza antibiyotikler giriyor ve probiyotikleriniz ölüyor.

İştah kontrolünde probiyotikler

Bu da başka bir mekanizmaya dikkat çeken bir bulgu: Probiyotik almaya devam ettiğinizde canınızın istediğini yeseniz de kilo almıyorsunuz. Neden? Çünkü dost bakteriler iştahınızı da kontrol altında tutuyor. Aslında bunun arkasında çok basit bir mantık yatıyor. Probiyotikler onları hayatta tutan, onları besleyen yiyecekler istiyorlar. Onların bu hayatta kalma dürtüsü ise beslenme düzeninizi etkiliyor. Yani bağırsaklarınızda bol miktarda probiyotik bulunduğunda canınız gofret, şeker, poğaça falan istemiyor. Çünkü bu yiyecekler faydalı bakterileri yok ediyor. Tahmin edeceğiniz gibi bunun tam tersi de geçerli: Yaşamak için şekere ihtiyaç duyan bakteriler ise canınızın şeker istemesine neden oluyor. Gördüğünüz gibi bağırsaklardaki bakterilerin niteliği iştahınız ve yedikleriniz üstünde önemli bir kontrole sahip. Ama unutmayın siz de bağırsaklarınızdaki floranın niteliğini kontrol etme gücüne sahipsiniz.

Sağlıklı bir bağırsak florası için...

- Ev yapımı yoğurt ve kefir en zengin probiyotik kaynaklarıdır.

- Diyetinizde probiyotikleri besleyen ev yapımı turşu ve sirkeye yer verin.

- Diyetinizi güvenilir ve bağırsakta çözünen probiyotik takviyeleri ile desteklemek akılcı bir stratejidir.

- Şeker, kurabiye, ekmek, işlenmiş gıdalar ve bunlarda bulunan katkı maddeleri dost bakterileri öldürürken, düşman bakterileri besler. Kısacası genel sağlığınız için zararlı ne varsa, dost bakterilerin de düşmanıdır.

- Antibiyotikler bağırsak floranızın dengesini zararlı bakterilerin lehine değiştirir. Her antibiyotik kürünün probiyotiklerinizin yüzde 90’ını yok ettiğini unutmayın.